Sevgi Paylaştıkça Çoğalır
0

Sevgi Paylaştıkça Çoğalır

Ambulans sesleri gelir ardın sıra…

Trafik kazasında ağır yaralı olarak hastaneye getirilmiş olan adamın yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmiştir. Eşine durum doktor tarafından anlatılır.

Doktor-: Eşiniz hastaneye getirildiğinde solunumu durmuştu. Gerekli müdahalelerin ardından normal haline döndü. Ancak eşiniz ağır bir kaza geçirmiş ve ne yazık ki biraz önce beyin ölümü gerçekleşti.

Kadın-:  (Dünyası başına yıkılır, ağlar ve doktora sarılır)Hayır. Hayır. Hayır. Olamaz. Ahmet. Öll..

Doktor-: (O an doktor ciddi ve kayıtsız tavrını bir kenara bırakıp, hüzünlü bir ses takınarak söze başlar.) Elimizden bir şey gelmiyor, çok üzgünüm. Başınız sağ olsun. Biliyorum acınız çok yeni; ama size sormam gereken bir şey var. Organ bağışı yapmanız durumunda, eşinizin organlarıyla uyumlu çok sayıda insana yardım edebilirsiniz. Bir nebze olsun bu acınızı da dindirebilir.

Kadın-: (Kadın doktorun dedikleri sanki duymamış gibi hüzünlü ve ağlamaklı bir şekilde) Eşimi görmek istiyorum.

(Birlikte eşinin bağlı olduğu yoğun bakım ünitesine giderler. Kadın eşinin elini, alnını, yanakları öper. Ağlamaktadır.)

Kadın-: (Doktora bakarak) Canı acımaz değil mi? Organlarını bağışlarsak acımaz canı değil mi?

Doktor-: Elbette acımayacak. Ve eşiniz bir sürü insana can verecek.

Kadın-: Peki kabul ediyorum. (Yenilmiştir. Kaybetmiştir dünyasını..)

(Evrakları imzalarken eski günler gelir aklına. Eşinin bir sözünü söyler doktora)

Kadın-: Eşim öyle severdi ki insanları. Kimse için hiç kötü düşünmezdi. Hep iyi düşünürdü. Bir sürü öğrenci yetiştirdi. Her biri pırlanta gibi çocuklar oldular… Doktor Bey, eşim “Tek bir çocuk bile, ümididir bu dünyanın.” derdi. Tek bir insan bile ümididir bu dünyanın Doktor  Bey. İşte sırf bu yüzden kabul ettim teklifinizi. Ama sizden bir ricam var. Hastalarla ve yakınlarıyla bir toplantı yapmak istiyorum. Onlarla yüz yüze konuşmalıyım.

Doktor-: Tabi ki de. Derhal planlamayı yapıyorum. Bu arada uygun hastaları belirledik. Size kısaca bahsedeyim; Böbrek nakli yapacağımız hastamız Hatice Hanım tam 4 yıldır diyalize girmekteydi. Yani tam dört yıldır büyük acılar çekti ve bu haberi bekliyordu.

Kadın-: Öyle mi, ne zor hayatlar var. Çok yazık..

Doktor-: Kalp nakli olacak olan hasta ise hayatının baharında. Kerim 20 yaşında henüz. Ve belki de durumu en ciddi olan hastamız. Yaklaşık olarak 6 aydır hastanemizde yatıyordu. Eğer bu iki ay içinde uygun bir kalp bulunamasaydı, hayati risk ciddi anlamda artacak ve belki de hastamızı kaybedecektik.

Kadın-: (Duygulanır) Allah korusun. Henüz yolun başındaki bu gencecik çocuğa, kocaman bir adamın kocaman bir kalbini nakledeceksiniz öyle mi?

Doktor-: Evet, onu eşinizin sayesinde yeniden hayata bağlayacağız. Yüz nakli bekleyen hastamız ise emekli bir gazi astsubayımız. Doğuda pusuya düştükleri bombalı saldırıda ağır yaralı olarak kurtulmuş ve uzun yıllar tedavi görmüş. Ancak yüzünde kalıcı hasarlar meydana gelmiş. Haberi duyduğunda eminim çok mutlu olacaktır.

Kadın-: Çok yazık, ne acılar var yeryüzünde..

Doktor-: Kolları nakledeceğimiz hastamız iki kız babasıdır. İzmit depreminde 17 saat enkaz altında kalmış ve iki kolunu birden kaybetmiştir. İlk kez nakil sonrasında kızlarına sarılacak… Bu nasıl bir duygudur düşünsenize..

Kadın-: Bunu anlamanın, bunu tarif etmenin bir yolu yok her halde.. (Gözlerinden yaşlar süzülür çaresiz…)

Doktor-: Ayrıca diğer organlar da başka şehirlerdeki hastalara gönderilecek.

Kadın-:  Çok sağ olun doktor bey.

Doktor-: Asıl siz sağ olun. Zor bir karar verdiniz… Dilerseniz toplantı salonuna geçelim, hastalarımız ve yakınları orada bizi bekliyorlar.

(Toplantı salonuna toplanan hasta ve yakınlarını işaret ederek kadınla, hasta-yakınlarını tanıştırır doktor.)

Doktor-: Hastalarımız ve yakınları.. Bu hanım da, organlarını bağışlayan hocamızın eşi Elif Hanım. (Doktor da hastaların ortasına oturur.)

Hasta ve yakınları-: (Hep bir ağızdan) Başınız sağ olsun.

Kadın-: (Hüzünlü ve ölümü kabullenmiş bir şekilde) Çok sağ olun, sizler sağ olun.

Kadın-: Zor bir karar vermek zorundaydım bugün. Benim için bir dönüm noktası belki de… Eşimi kaybettim. Ve şimdi yasımı bir kenara koyup, sizlerin belki de uzun süredir beklediği organların bağışlanması iznini verdim. Kolay değil, yaşadıklarımız. Sizin de benim de,.. Ama yaşıyoruz. Öyle ya da böyle yaşıyoruz işte. Sizlerden tek isteğim, sizler için yazdığım ve birazdan okuyacağım bu mektubu bir ömür saklamanız. Ve bu mektupta geçenleri unutmamanız. Bu günleri unutmamanız. (Gözleri dolar, ağlamamak için zor tutar kendini.) Müsaadenizle.

— Ben eşimle; liseyi bitirip üniversiteyi kazandığım dönemde, eylül ayında tanıştım. Yaşadığım şehirde öğretmenlik yapıyordu. Uzun hasretliklerimiz oldu. Uzun hüzünlerimiz; ama en önemlisi de koskocaman bir hikayemiz oldu. Belki kısa gibi görülebilir yıllar bakımından. Ama çok huzurluyduk, çok mesuttuk biz. Yıllar pek çoğumuzun bildiği gibi geçip gitti. Şimdi karşınızda eşini, biricik sevgilisini kaybetmiş biri olarak bulunuyorum. Hepinizden bir söz istiyorum. Eşimin ortak olduğu yaşamlarınızı çok iyi değerlendirin. Onun kalbinin seveceği insanlar olduğunu bilmek, onun kollarının baba şefkatiyle çocuklarını saracak olduğunu bilmek, diğer tüm organlarıyla hayata tutunan insanların var olduğunu bilmek; şüphesiz ki beni bir nebze olsun huzurlu kılacaktır… Eşimle bir daha aynı sohbetlerde gülemeyeceğiz. Bir daha eski biz olamayacağız bunun farkındayım. Hayat her şeye gebe. Ve bizim de payımıza bu düştü sanırım. Elimizden ne gelir ki?

Diyeceğim; yaşamayı çok sevin ve yaşamınız boyunca paylaşmaktan çekinmeyin. Çünkü yaşamak bizlere sunulmuş olan en büyük mucizelerden biridir. Sevdiklerinize sarılmayı asla ihmal etmeyin. Ve sevgi paylaştıkça çoğalacaktır, buna inancınızı hiç yitirmeyin. Bakın bugün bizleri bir araya koskocaman bir yüreğe sahip, biricik eşimin getirdiği düşünülürse; bu söylediğimin yabana atılır yanı olmadığını anlayacaksınız. Belki de bugün birçoğunuz için, çektiğiniz bu cefaların son bulacağı gündür. Yeniden doğduğunuz bugün biliyorum ki eşim de burada ve bizleri seyrediyor. Seni çok seviyorum bir tanem, sizleri çok seviyorum, sizleri çok seviyorum.. Hoşça kalın…

Yazarın (KorsanKalem) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
İnstagram hesabımızı da takip edebilirsiniz.

Sevgi Paylaştıkça Çoğalır

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir