Doğu Ekspresi’nin Popüler Makinisti: Nuri Ercan
  1. Anasayfa
  2. Röportaj

Doğu Ekspresi’nin Popüler Makinisti: Nuri Ercan

0

Doğu Ekspresi’nin Popüler Makinisti: Nuri Ercan

Çoğumuz günümüzde diğerlerine nazaran daha hızlı olan uçak seyahatlerini tercih etsek de ondan daha eski olan tren yolculukları hâlâ yapılmaya devam ediyor. Özellikle son yıllarda, tarihsel öneme sahip olan ünlü Doğu Ekspresi ile yolculuklar çokça tercih edilmeye başlandı.

Sosyal medyada sıkça rastladığımız bu tarihsel yolculuk aracının idamesini sağlayan makinistlerden biriyle sizleri tanıştırmak istedik. Nevi şahsına münhasır Nuri Ercan, yolculuklarında çektiği fotoğrafları İnstagram’da paylaşarak tren yolculuklarının o eşsiz hissine tanık olmamızı sağlıyor. Gelin siz de trenlere aşık bir adamın, ünlü Doğu Ekspresi’nin en popüler makinistinin güzel sohbetine eşlik edin…

Mehmet AYCI, “Biz Böyle Biliriz” isimli kitabında; Liseden makinist çıktı. Makinist çıktı dedim de; bizde de var demiryolu aşkı lakin, Nuri’ninki başka. Adam trenin dilinden anlamakla kalmaz, her halinden anlar. Buharlı dönemi geçtiğine hayıflanır. Yılmaz, yorulmaz. Günde 24 saat görev yazsalar bu yaşına rağmen cin gibidir, zıpkın gibidir çalışır.

Hususiyeti bu değil sadece. 120 kişiden ölenler oldu. Meslekten ayrılanlar oldu. Yurtdışına çıkanlar oldu. Olsun. Nuri’de sağ olanların tamamının telefonu, ölenlerin de yakınlarının telefonu vardır. Arar sorar. 120 kişiyi okul numaraları ile birlikte, yaramazlıklarıyla birlikte, okul hocalarını her türlü mizacıyla ezbere bilir. Vefalıdır. “Devrem” deyince bile aradaki v birden uçsuz bucaksız bir göçmen kuş ordusuna dönüşür. Herkesin derdine çare arar. Sıkıntısını da sevincini de bilir.

Nuri Ercan bu… Kardeşim, sınıf arkadaşım.

Samsunlu. Demiryolcu. Makinist.diye bahsetmiş Nuri Ercan’dan…

doğu ekspresi

KEd: Öncelikle sizi tanımakla başlayalım. Nuri Ercan kimdir?

N.E: 1990 yılında Eskişehir Demiryolu Meslek Lisesi’ni makinist olarak bitirdim. 28 yıldır makinist olarak Samsun’da çalışmaktayım. Sıramız geldikçe Doğu Ekspresi’nde ve Akyaka Treninde görevlendiriliyoruz. Gürcistan’a gidiyoruz. Sürekli aynı trende ve aynı işi yapmıyoruz. 

KEd: İşinizi çok sevdiğinizi görüyoruz. Günümüzde insanlar genellikle yaptıkları işten memnun değiller. İnsanlara bu konuda önerileriniz nelerdir?

N.E: Ortaokulda iken bir tren görmüştüm. O zaman karar verdim makinist olmaya. İlk günkü aşkla hâlâ çalışmaktayım. İşini seveceksin ki hem evde hem de işte huzurlu olacaksın. İşini seversen yorulduğunu bilmezsin. Ne kadar çok çalışırsan çalış, hangi unvanda hangi makamda olursan ol, yaptığın işi sev. “Daha nasıl başarılı olabilirim?” Her zaman hedefin ve amacın bu olacak. Karşılaşabileceğin zorluklara ve uygulanan mobinglere dahi kulak asmayacaksın. İşini sevecek işini yapacaksın. Akşam eve gidince kafan rahat olacak. Ne kadar seversen o kadar çalışmaktan bıkmazsın.

KEd: İnstagramı aktif bir şekilde kullanıyorsunuz. Paylaşımlarınız da epey ilgi çekiyor ve hatırı sayılır bir takipçiye sahipsiniz. Sosyal medya hayatınıza neler kattı?

N.E: Sosyal medyada Türkiye ve bütün dünyadan takipçiler benimle her konuda iletişime geçiyorlar. Birçok yabancı ülkede benim paylaştığım fotoğrafın aynısı çekip paylaşıyorlar ve bana da özelden atıyorlar hiç tanımadığım insanlar. Elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. Onlar da teşekkür için adımı etiketliyorlar.

KEd: Ülkemizde özellikle son dönemde Kars Rail adıyla ünlü Doğu Ekspresi turları epey ilgi görüyor. Her şeyin daha hızlısına ulaşmak isteyen insanların, diğer ulaşım çeşitlerine nazaran daha yavaş olan trenlerle yolculuğa ilgi duyması hakkında ne düşünüyorsunuz?

N.E: Doğu Ekspresi sosyal medyanın ve İnstagram’ın özel treni oldu. Gençlerin, maceracıların, gezginlerin ve fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez bir parçası oldu. Rahatın, keyfin, huzurun ve maceranın tek adresi oldu. #doğuekspresi hastagı ile uzun bir yolculukta arkadaşları ile aileleri ile gezmek isteyenlerin, oluşturduğu yoğunluktan bilet bulunamaması daha fazla talep oluşmasına neden olmuştur. Haber programlarının sürekli haber yapması, Doğu Ekspresi’ni hem Türkiye’de hem de dünyanın birçok yerinde tanıtmış, günümüzde de bilinir olmasını sağlamıştır. Bize de bu durum sıkıntı olarak yansıyabiliyor bazen. Geçen sene genç bir arkadaş fotoğraf çekmek isterken cep telefonunu camdan karların üzerine düşürmüş ve ne yapacağını şaşırarak trenin imdat frenini çekmiş. Fakat o süre içinde tren bir kilometreden fazla yol gitmiş. Trende görevli arkadaşlar imdat frenini çeken kişiyi bir müddet sonra bulmuşlar ama tren bayağı tehir etmişti. Keşke daha dikkatli olsaydı telefonu düşürmeseydi, telefon gitti.

makinist nuri ercan

KEd: Yaptığınız paylaşımlarda dikkatimizi okuduğunuz kitaplar ve tutkunu olduğunuz çay çekiyor. Sanırım yolculuklarınızın vazgeçilmez ikilisi. Bu ikili hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyoruz.

N.E: Bir gece treninde arkadaşım kitap getirmiş. Baktım kitabın adı “Şu Çılgın Türkler”, çayımızı demledim ve kitabı elime aldım. Saat akşam yedi gibiydi. Hiç ara vermeden kitabı okumaya başladım. Tabi ki çay demlerken ara verdim sadece. Tren ile gittim geri geldim, eve vardım kitaba devam ettim. Akşam saat yedi olmuştu ki kitabı bitirdim tam yirmi dört saat içinde. Tren geçen şiirleri çok severim. İçinde tren geçen her şeyi seviyorum.

KEd: Bunca yolculuk, bir sürü anı biriktirmiştir size. Korsan Edebiyat okuyucularıyla, başınızdan geçen bir anıyı paylaşabilir misiniz?

N.E: O kadar çok anı var ki. Çoğunu paylaşamam halen çalıştığım için. Onları ancak emekli olursam paylaşabilirim. Bir tanesini paylaşayım; bir kış günü gece tren gidiyordum. Bir istasyonda karşıdan gelen trenin makinisti telsiz ile bana dedi ki: “Nuri sana bir emanet vereceğim, onu hallet istasyonda.” Buluştuk, makinist bize soyulmuş hazır vaziyette bir tavşan verdi. “Sen bugün bunu pişir, bana da sefertaslarına doldur getir.” dedi. Tavşanı pişireceğiz ancak lokomotifin içinde yanımızda hiçbir malzeme yok. Gideceğimiz yere kadar her istasyonda malzemeleri topladım. Çalışmaya gittiğimiz istasyonda tavşanı kar ile bir güzel temizledim. Makinanın içinde tam dört saat sürdü pişmesi. Öğlen ve akşam yemeğinde sadece tavşan yedik. Artan kısmını da sefertaslarına doldurup eve götürdük.

KEd: Peki bu anılarınızı ileride kitaplaştırma gibi bir fikriniz var mı?

N.E: Emekli olduktan sonra tabi ki düşünüyorum. Elimde çok fazla fotoğraf var. Artık flash bellekler yetmedi, hard disk aldım. Daha önceleri Facebook’ta bayağı aktif paylaşım yapıyordum, şimdi yoğunluk İnstagram’da.

KEd: Son olarak, söylemek istedikleriniz nelerdir?

N.E: Gençlerimiz maalesef trenlerde aşırı derecede kurallara uymuyorlar. Ne kadar tehlikeli ve yasak olan şeyler varsa hepsini yapıyorlar ve o olayları video çekip paylaşım yarışındalar. Biri trenden düşse, bir çalışan olarak bir makinist olarak benim ne suçum var? Bütün olaylarda, kazalarda savcılarımız ilk önce makinistin ifadesini almaktadır. Lütfen gençler daha dikkatli olun. Alın elinize kitabınızı, huzur içinde okuyun. Siz de rahat edin, biz de rahatça görevimizi yapalım. Tanıdık olursa yasak olmasına rağmen bir çay içebilirler yanımızda gizlice 🙂

Nuri Ercan’ın İnstagram Hesabı İçin Tıklayınız…

ercannuri

Sitemizdeki diğer röportajlara da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir