ATATÜRK, Mustafa Kemal
10 kasım… 188… 193… insanın dili varmıyor söylemeye, eli varmıyor yazmaya, aklı hayali alamıyor o anları, o anlardan bu zamanları düşünmeye…
Atatürk’ün ölüm yıl dönümü mü dersiniz yoksa anma günü mü bilemem ama Atatürk her gün, her dakika, her saniye, her an birilerinin aklında, kalbinde iyi ya da kötü yaşıyor. Ben iki Mustafa tanırım, 1.si Hz Mustafa Muhammed, 2.si Mustafa Kemal. Bence ikisi de insanlarını korumak, onları doğru ve güzel yola götürmek için mücadele vermişlerdir.
Kendi çalıştığım okul olan Doğa Koleji Oxford Özlüce (Bursa) kampüsünden aktarımları sizlerle paylaşmak isterim. Hava kesinlikle tam biçilmiş kaftandı. Bu durumun bir tesadüf olmadığına mutlaka ilahi bir etkenin olduğuna inanıyorum. Anaokulundan liselere kadar bütün öğrenciler ve velileri bahçede tören için toplanmıştı. Siren sesi ile gözler doldu, tüyler dikeldi. Selin SAVAŞIR ve Timuçin YÖNSEL’in çalıştırıp hazırladığı koro, alanın çok büyük olmasından dolayı kısık kalmış olsa da duyguyu yaşattı.
Saat 15’te lise öğrencilerimiz ile gerçekleştirdiğimiz töreni izleyiciler ile buluşturduk. “Şimdi ki nesil teknoloji bağımlısı, düşünmeden yoksun” vb şeyleri kim derse desin ben öğrencilerin bu kadar ciddi, olumlu, sorumluluk sahibi olmalarına çok sevindim. Daha önce çok duygu yaşadım, çok farklı şeyler ile gururlandım ama kesinlikle bu bir ilkti benim için. Bize bu fırsatı sunmakta yardımı geçen okul müdürümüz Özdem ERÇIKTI, Duygu KARABIYIK ve isimlerini yazamayacağım kadar çok kişinin başarı ve özverisiydi bu. Herkese sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum çünkü, hayata karşı negatifleştiğim bir dönemde bana gerçekten anlam, sevgi, duygu ve pozitiflik kattılar.
Törenimiz Vildan OKUMUŞ öğrencimiz ile beraber gerçekleştirdiğimiz keman eşlikli şiir dinletisi ile başladı. Sunucuların açıklamaları ardından kemanım ile Saygı Duruşu Marşı ve İstiklal Marşı’nı seslendirip ardından kemanımı bırakarak sahneye şef olarak katıldım. Koro, klarnet, çelik üçgen, trampet ve piyanodan oluşan kadromuz enfes bir şekilde İbrahim SARIÇİFTÇİ’nin “ATA’YA AĞIT” bestesini enfes bir şekilde seslendirdi. Ardından Tarık AKAN’ın tezine göre Atatürk’ün sesi olan bir “SELANİK TÜRKÜSÜ”nü klarnet çalan öğrencimiz İlber Bora BİLGİ ile taksim ile açtık ve ardından türkünün mp3 hali bize katıldı. Bizden sonra “BEN ATATÜRK” adlı defile ile Atatürk’ün kıyafetlerini giyip canlandıran öğrenciler sahneye çıktı ve en sonunda zeybek oynayan efemiz ile sinevizyona bağladık. Sinevizyonun bir yerinde bütün şehitlerimiz için bütün okul öğrencileri ve öğretmenleri ayağa kalkıp “HELAL OLSUN, HELAL OLSUN, HELAL OLSUN!” diye bağırdı ve törenimizi kazasız belasız bitirdik.
Umduğumdan çok daha güzel ve fazla dönütler aldım. İl koordinatöründen, diğer kampüslerin müdürlerine varana kadar özellikle aranıp tebrik edildim. Öğrencilerin sahnede sergilediği ciddiyet, programın vakit olarak ve sıralama olarak belirlenmesi izleyenlerde yaşattığı duygu seli gözlerin dolmasını sağlamış.
Bu benim eserim değil. Bu öncelikle CUMHURİYETİMİZİN kurulmasında emeği geçen gazi, şehit ve MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN başlattığı; ardından bana, bize bu fırsat için gecesini gündüzüne, hafta içini hafta sonunu ayırt etmeden çalışan yönetim ve en son onu sahne de sergileyen öğrencilerin eseridir. Ben bu eserde sadece tek bir noktayım. Ne olursan ol ama mutlu ol.
Diğer yazılara da okuyabilirsiniz.
İnstagram hesabımızı da takip edebilirsiniz.
ATATÜRK, Mustafa Kemal
