Kısır Gölge Çıkamıyoruz içimizdeki çokluğun içinden o kadar çok; çıkamıyoruz dağınık içimizdeki işçilerin yürüyüşü ve usulden bir şarkı, çalışıyoruz öylesine anlamaya belki Rengini bilmeyen yasaklı bir sürgün herkesten gizli gece…
Son Yazılar
Kahır Belgesi her çağda ‘gelecek kuşak’ umudu günü yaşamaktan caymak ne kolay “diril” diyor “dik dur” diyor “diren” diyor ‘hayat’ ‘ölüm’ü sev(mey)en mi var ‘kör kule’de tafra tafra aydın tayfası…
Gece Yarısı Uyanmaları Kalbinin içinde, bir yara açmaz aylak, dönüp dolaşıyor mahzun. Oltaya gelen bir balığın hüznü var. Çaresizliğin çırpınışlarında kanadı kırık. Aymıyor lambası gecenin. Kanayan bir uzak diyarında cinayetler…
Röntgen iliğiyle yaşamalı insan kemiğiyle küt-kalem ‘kül-hayat’ sayılır çıplak anlayamaz seni ‘yâr’dan gayrı kimse iç‘im’ iç‘in’ ––––dünya(m) gam ‘his’ten uzak eylem yok ‘aşk’ı olan yaşar ––ötesi ölüm ‘dil’in dillediği her…
Steno dilsiz yas yargılı ruh asılı ‘zaman’ insan s/imgesidir ‘sükût’un gök’ten yaş düşer yaprağa kurusun diye kayan toprak aldatır hakîkat’i tanrı-tohumu dünya ––sorun şeytan’a bana düşen isyân mor çekirdeğin özü-sözü…
Karbon Dengesini bir türlü bulamayan bir dünya elimde titreyen su bardağı yere düşürsem gök gürler mi dostum? Dünya boktan bir yer zaman, kemiriyor cümleleri biz yazdıkça topuğumda diken kurşun kadar…
Tozdumangrisi ‘yol’a inanmayan iz sürmez ‘ölüm’ü evetlemek kaçınılmazdır gün düşleri gece kabûslarından kara hangi kaygıyı kayırmış şimdiye kadar ‘hiçlik’ yalnızlığa katlanmak kederli kader kesik anı kesin an gibi yalan zarâfeti…
İki oda arasında gelişen zaman Ağladım göklere doğru sana vardığımda sevinçten ve şimdilerde yok böyle yürümek geçmişin içinden geçtim geçmemiş içimde ikimize sağanak, ikimize ayrılık Yol bekler mi beni hâlâ…
Benim Güneşim Çocuğum ben. Yağmurdan sonra çamurlaşan toprak, İşte o toprak benim pastam. Çocuğum ben, Yoğurt kovasının kapağı, İşte o kapak benim arabam. Çocuğum ben, Annemin hep beni sarsın istediğim…
Ölüm Tanışlığı Bir ölüm başladı itici dalgaların gücüyle ölüm yığılmış üst üste sıcak hava, durgun deniz ve zamanın kötü sözleri; unuttu şiiri anlamayı kurumuş bir dere yatağına gömüldü "o yitik…
Kendini Yırtan Afişler Kafamda kümelendi ağrılar gözlerimde gribal bir öfke burnumun solunda nefessiz kalmıştı bir şiir geçecek sanıyordum; kafasını duvara vursa bir imge Sözleri hastalanmış bir çocuktum kusa kusa yırtıldı…
Yürüyorum Aranızda Yarını olmayan günler içinde yalın ayak ruhumla yürüyorum aranızda Öyle kalabalıksınız ki kıyamet sessizliği var aranızda Feryat figan gözlerimi, haykıran sözlerimi sevgisizliğinizin sesinden duymuyorsunuz İçinizden dünyalar geçiyor Ellerinizden…