Pasifik’teki Issız Adam Bu üzerime buram buram hasret kokusu sinen şehrin kuzeyinde Yalnızlığımın en ücra köşesine yaptığım yolculuğum Ne zaman biter bilinmez, tatlı su kurnazlığıyla kendimden kaçışlarım Sabah 8.39 trenine…
Son Yazılar
Bulutlar ve Limonlar Bütün bulutları bana ver Allah’ım, bir de limonları… Üzgünüm, bir şiir bu kadar mı dua… Hesaplayamadım, kaç dağı aştı bu otobüs, pencerenin camından… Her yer pek bi…
Balkonlu Düşler sonsuzluğa bakan bir balkonum var. o balkonda bir sandalye, bir masa masanın üstünde sigaram, küllüğüm bir de hayallerimle dolu olan bir defter. o masa da bazı geceler şarap,…
Kestane Ağacı Yeşil bir gün-ah’ımı asıyorum dallarına ağacımın O bana bakıyor Ben ona. Göz kırpıyorum kutsal milyonlarca yaprağına. Duyumsuyorum henüz bakire hışırtısını. İlk-bahardan son-bahara Olanca kuvvetimle bekliyorum benimle konuşmasını. Konuşabilir…
Bir okul anınızı anlatın… Bu yazıyı kendim için, Korsan Edebiyat için ve yetenekli müzisyen Mark Gilmour için yazıyorum. Scarlet Party’nin Eyes of Ice şarkısının sözlerini yazıma yedireceğim. Oh , if…
ayak içi bir gülümseme gülümsesene bu sene son sene ayak içi bir gülümsemen vardı kalbimin tam doksan diye tabir edilen yerine, sesinin çekip gitmişliği abandı yakın mesafeden yakın mesafeme bel…
Palamut Ağacı Oysa bir palamut ağacının gölgesi bile yeterdi bize… Biraz güneş, Biraz rüzgâr, Bir de sana dair şiir… Yazarın (Mustafa Aslan) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz. Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de…
İhtimal Mutsuz bir çağın göbeğinde çıldırmış bir coğrafya iflah olmaz iyilik; ölümü yazıyor kağıtlara içimin mahlukatı dört başı rezalet uğurluyorum mırıltılarla Üstesinden gelebilir miyim çapalasam çatallanan bahçeyi cesedi uluorta bir…
Dünyanın Pili Bitmek Üzere Karanlık odalarda loş ışıklar eşlik ederken Yarım kalmış her cümleye, Artık kelimeler bile yarım kalıyor. Dünyanın pili bitmek üzere! Çivisi zaten çıkmış. Karanlık odalarda loş ışıklar…
Başıboş Kelimeler Boşluk içinde dolanıyor parmaklarım Karanlık duvarlar... Sesler yolunu kaybetmiş Yazıların harfleri dökülmüş bir yerlere Bilmem kaçıncı yaşayış bu ömrümüzde? Bitmeyen ıstırabın döngüsü Her göz açışımda bir ışık daha…
Elbette kalıplarımız var Kalıplarımız var elbette kıyafetlerimiz bile kalıplı sınırlarımız var elbette seksek oyunundaki su içen taş kadar kabul görülmeyen Resimler çizebilen çocuklarımız var elbette Bacası tüten ev, güneşse hep…
Kırılan Kemikler Buradayım hiçbir yere talip değilim sevişmeyi unutuyorum sevmeyi hatırlamıyorum hiç bilmediğiniz bir yerde hiç bilemediğim bir yerde... soyut bir bitki hangi toprakta yer edinir kendine? beni neden anlamadınız…