Bilemiyorum / Boğuluyorum
  1. Anasayfa
  2. Deneme

Bilemiyorum / Boğuluyorum

0

Bilemiyorum / Boğuluyorum

Gecenin bir vakti biraz hüzünlü bir şarkı çalarsa eğer, ne yapacağımı bilemiyorum. Geçmiş o kadar hızla yeşerip gözümün önüne geliyor ki tekrardan, karmakarışık o kadar çok şey var ki, nasıl idare edebilirim, bilemiyorum.
Dar bir yola yalnız başıma girdiysem eğer, yolun sonunu nasıl getiririm bilemiyorum. Yalnız yürümek zor ve binalar üzerime geliyor. Her gün yürüdüğüm gri yollar daha renkli geliyordu seninle, dar bir yolda yalnız başıma yürürken yolun sonunu nasıl getiririm, bilemiyorum.
Zaman elmaya tesir ettiğinde elmayı çürütür. Beni olgunlaştırması gerekiyor, öyle diyorlar. İşin aslı, elmadan farksız hissediyorum. Zaman geçtikçe içten içe çürüyorum ve bunun önüne geçemiyorum. İçten içe çürürken, farkında olup izlemek dışında bir şey yapamıyorum.
Senin için pil ve insan arasında fark yok, işin bitince atıyorsun. Pil ile aramdaki farkı ortaya koyabilmek için ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Dahası, bunun için daha fazla çaba göstermeli miyim, bilemiyorum. Tabağında kalmış bir dilim keki nasıl ardında bırakıyorsan, her seferinde öyle ardında bırakıyorsun beni. Daha fazla uğraşmalı mıyım sahiden? Bilemiyorum.
Seninle konuşurken, uzun süredir görüşmediğim bir arkadaşımla yürüyen merdivenin farklı kollarında rastlaşmış gibi hissediyorum. Ne yapsam da, ne yapsan da; merdiven akıyor. Engel olmak imkansız. Çaresizlik o kadar dışsal ki, tesir edemiyorum.
Eline kalemi alan insan zaten hayatın bir yerinde hapsolmuştur. Geçmişimdeki güzel günlere hapsolmuşsam ve hapishanenin gardiyanı sensen, ne yapmalıyım bilemiyorum. Kırsam mı kilidi? Kaçsam mı geleceğe? Yürüsem mi tekrar çimenlerin üzerinde, gökyüzünün altında özgürce?
Bazı şeyler düğümlenmişse sıkı sıkı; kesip atmalı mı, çözmeye mi çalışmalı, bilemiyorum. Bazı şeyler beni aşıyor, senden yardım istemeye kalktığımda ise aramızda uçurumlar görüyorum. Aşmaya çalışırsam daha uzağa gidiyorsun, gözden kayboldukça bir ucunu tuttuğun düğüm sıkılaşıyor.

Bütün bunlar olup biterken,
Seninle nasıl konuşurum, ne söylerim bilemiyorum.
Ne söylersem kaçacak,
Düğümü sıkı sıkı tutacak,
Biraz daha uzaklaşacak ve düğümü daha da çözülemez hale getireceksin.
Bir elinde ipin ucu, öbür elinde makas.
Kesersin de, sıkarsın da. Ne yapabilirim bilemiyorum.

Çok acı, en büyük eserimiz bir düğüm.
Çözemiyoruz da, kesip atamıyoruz da.
Ellerim düğümlenmiş ve denize atılmışım sanki.
Battıkça sessizleşiyor her şey.
Bilemiyorum, boğuluyorum.

Bilemiyorum / Boğuluyorum

Yazarın (antropolog) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Bilemiyorum / Boğuluyorum

İlginizi Çekebilir
thumbnail

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir