ölümü senden daha fazla acı çektiğini söyleyene sor
bir yeteneğim yoktu
insanlara dokunmayan şiirler yazardım
kalp lazımdı şiir için
inan kaleme bile ihtiyaç olmazdı
sadece bir sevda da yitirdim ben kalbi
varlık ve yokluk savaşında bütün kurşunlarımı bir ölüye boşalttım
bu saatten sonra kalbin katiline yazılabilirdi şiirler, nefret kokabilirdi
olanaksızdı çiçekler böcekler yalan olurdu
gözler halı desenine bakardı
işin içinde yalan varsa bin muhakkaktı…
artıları ve eksileri bir kağıda yazardık
kendi artılarımı ve eksilerimi bir kağıda yazdığımda
dengesiz olurdu terazisi
adaletsiz olurdu çizelge
çizelge deyince çimler gelirdi aklıma
bence basmalıydı pabuçlarını çıkaran herkes çimlere..
pişmaniyeyi yemeyi çok severdim
nedense pişmanlıklarım gelirdi kalbime
aklım kalbimle ortaklığını çoktan bitirmiş olurdu
sonra akrepler yelkovanlarla bir olup verirlerdi isifa dilekçelerini
salyangozlar işgal ederlerdi saatimi zamanımı
bir şeyler yavaş ve eksik olurdu hep
tabakhaneye bok yetiştirirdi
yangından mal kaçırırdı mutluluğumda zaman
zaman iki yüzlüydü
insan zamanı yönlendirirdi..
demiştim ya yeteneğim yoktu
hesap makinesiyle sosisli yazabilirdim
bir de sibel
o da tersten olurdu
o vakit sibel adında bir kıza mı aşık olunmalıydı
aşk nasıl olmalıydı ?
bu soru sorulmamalıydı bir şaire
özellikle şaire sorulmamalıydı bu soru
acımasız ve adaletsiz olurdu, terazisi dengesiz,
aşkı popçuya sorun , topçuya, bir de seks şhopçuya..
ölümü de ölüye sorun
sonra hergün ölene
senden daha fazla acı çektiğini söyleyene sorun
ölmek korkunç olmalı düşündüğüm kadarı ile
mezara girdikten sonra çıkanı görmedim
korkmak istemek yaşamak istemek demekse
korkmak istiyorum tir tir titremek…
Yazarın (iki öpücüklü adam) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz. ölümü senden daha fazla acı çektiğini söyleyene sor