1. Anasayfa
  2. Deneme

Ne çok …


0

Ne çok – Bir kez daha düşündüm ki bugün, konu var yazacak. Tabii bir o kadar da okunacak kitap…

Bir kez daha düşündüm ki bugün, ne çok konu var yazacak. Tabii bir o kadar da okunacak kitap… En büyük korkum sanırım, o kitapları okuyamadan son bulsun şu dünya hayatım. Hiç de yetiremeyecekmişim gibi geliyor zamanı. Korktuğum başıma gelecekmiş gibi…  Oysa kitaplar, en çok anlam yükleyen zamana ve yeni baştan kaleme alabilmek okuduğun her bir cümleyi, ömründen katarak… Anlam yükleyebilmeli hayata! Zira yaşamak…

Yaşamak demişken, ne de çok yaşanmışlık var şu hayatta. Milyon tane insan, milyon tane yaşamak ve ne çok konu var yazacak, bir o kadar da okunacak kitap…

Yazmayı dert edinmişken, ne çok kapsamlı bir eylem şu yazmak! Misal; Tolstoy’da,  Dostoyevski’de, Balzac’da insan; Sait Faik’de keza… Sait Faik. Doğrusu onun insanlarından çok denizini seviyorum. Trifon oluyor adım, Ece’yi unutuyorum. Stelyanos ise dedem…  Dede mi unutamıyorum yine de. Boşluğunu dolduramıyorum da, az biraz özlemimi dindiriyorum Stelyanos’la. Deniz mi? Ne zarif bir anlam kazanıyor Sait Faik’in hayallerini süsleyen bir sevdayla. Sonra misal, memleket oluyor Refik Halid Karay’da. Gizli Mabed’e açılan bir kapı oluyor Ömer Seyfettin’le. Şiir oluyor Yahya Kemal’le, İstanbul oluyor. Tanpınar’da ne de bariz bir isyan, sükût suikastı. Huzursuzluğun en orta yerinde huzurun kavgası…  Nazım’da bir hazin mutluluk tablosu, Necip Fazıl’da sonradan sıkı sıkıya sarınılan bir iman; Mehmet Akif’te, Namık Kemal’de vatan… Türkçülük, özünde Kürt bir yazarın kaleminde… Halide Edip Adıvar’da milli mücadele, Hugo’da, Dumas’da, Zola’da bir başkaldırı ve aklımdan çok vicdanımda Pierre Loti, başkaldırı eylemine farklı bir örnekte. Dreyfus için Zola ne ise; Osmanlı’nın son demleri için de, Türkiye Cumhuriyeti için de o, Pierre Loti. Farkında mı değiliz? Zira kıymet bilmekten aciziz.  Neyse, şimdi mesele yazmak… Yazmak, ne çok kapsamlı bir eylem… Var dahası; ama özünde hep bir aşk sancısı, sonrasında sürgün, yazmak davası… Bir de yazmazsam, başta bütün bir Türk Edebiyatına, İstanbul’a haksızlık edecekmişim hissini uyandıran ben de, bir isim Selim İleri. Yazmak en çok yaşamak eylemi O’nunla. Anılarla yaşamak…  Çok isterim okuyor olsa şimdi bu satırları ve bilse en çok kıskandığım şu hayatta, onun edebiyatla yaşayan anıları…

Böyle, yazmak; çok kapsamlı bir eylem… Okumak… Böyle, yaşamak eli kalem tutan bir insanın dünyasında… “Çok” lar dünyası. Ne çok yaşanmışlık; milyon tane insan, milyon tane yaşamak. Ne çok konu var yazacak, bir o kadar da okunacak kitap…

 

Yazarın (eceeskiköy) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Sitemizi Google News üzerinden de takip edebilirsiniz.

Yazar-Çevirmen Fransızca Öğretmeni

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
Rüzgar Eserken

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir