Müzik nedir ? (2)
Müzik duygu ve düşüncelerin anlatıldığı görsel ve işitsel bir sanat dalı olmak ile beraber içerisinde matematik, fizik, kimya, biyoloji, felsefe, tarih, uzay bilimleri, coğrafya, sosyoloji, anatomi, mimari, edebiyat, dil bilgisi, spor, sağlık ve daha nice uzmanlığı kapsayan bir bilim dalıdır.
Beynimizi bir kaba benzetirim. Kabın hacmi 5 litre ise siz ona 5.1 koyarsanız 0.1 taşar, ziyan olur boşa gider. Kap dolduktan sonra onu israf etmeden boşaltmak gereklidir. Her insanın beyin kapasitesi farklıdır, kimisi günde 2 saat matematik 4 saat tarih çalışırken kimisi ise 4 saat matematik 2 saat tarih çalışmaya alışmıştır. Eğer siz 2 saat sayısal kapasitenize 4 saat koymaya çalışırsanız geri kalan 2 saat tamamiyle boşa gider. Kapasiteniz dolduktan sonra beynin o bilgileri sindirmesi, işlemesi için süreye ve sizin dinlenmeye ihtiyacınız vardır. Kimileri kitap okur, kimileri sohbet eder, kimileri müzik dinler ya da enstrüman çalar. İşte bizim halkımızın çoğunluğunda beynimizin sindirmesi için geçmesi gerekli süre verilmiyor. Aileler, öğretmenler öğrencilere “boşa sallanma, vakit kaybetme” gibi telkinlerde bulunuyorlar. Halbuki o sıra da bir enstrüman çalmak hem zihni boşaltacak ve bilginin daha kalıcı olmasına ve çok daha fazla yarara neden olacaktır.
Nasıl oluyor da müzik bu kadar bilim dalı ile bağlantılı olabiliyor ?
Enstrümanların tarihsel süreç içerisinde hangi aşamalardan geçtiği, o zamanlarda nasıl tutulup, çalındığı, hangi coğrafi bölge de hangi ağacın daha uygun, verimli olduğu, o zaman ki çağların eserlerini daha iyi icra edebilmek için kültürel, ekonomik, sosyolojik durumları, olayları bilmeyi, incelemeyi, bestecinin o eseri yazarken neler hissedip yaşadığını hayal etmeyi, sahne de o eseri canlandırırken nasıl durulması gerektiği, hangi keman yayına nasıl bir reçine sürüleceği, tellerin burgulara nasıl bağlanacağı, o enstrümanı en rahat şekilde nasıl tutarak hangi kaslarımızı kullanarak çalabileceğimizi, o enstrümanda hangi tel, kamış, baget vb aksesuarları seçeceğimizi onları nasıl kullanacağımızı, onların nasıl üretilmesi, taşınması, korunması gerektiği, o eserde ki sözleri söylerken o dil ile ilgili telaffuz, sözler ile melodinin uyumu, hangi ortamda çalacağımızı, en önden en arkadaki, en sağdan en soldaki seyirciye kadar hepsine eşit derecede dengeli nasıl sesimizi ulaştıracağımızı, bir eşlik ile çalıyorsak kalp atışlarımızın eşlikçinin kalp atışlarına uyumsuzluk yapmadan kontrol ederek aynı anda uyum içinde çalmaya (metronom), bir notanın diğer notaya nasıl bağlanıp ne kadar mesafe uzakta arada kaç nota olduğuna ve gözünüzün görüp görmediği, kulağınızın duyup duymadığı her şeyi kapsıyor. Büyük müzisyenlerin tavsiyelerinde “çalışmaya başlamadan önce sporcular gibi ısınma hareketleri yapınız” vardır.
Bu resimde herkes itmeye başlarken bir kişinin daha kolay ve çabuk bitirmesine yardımcı olacak çaba maalesef benim gözlemlediğim kadarı ile halk arasında “bu ne yapıyor boşuna?!” gibi tepkilere neden oluyor.
Müzik Nedir? (1) de okuyabilirsiniz.
Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
