Eylül’ün Dört Haftası
  1. Anasayfa
  2. Deneme

Eylül’ün Dört Haftası

Yazan: Amelie

0

Eylül’ün Dört Haftası

Ne çok zaman var, ne kadar fazla bekleyen için. Bin yılın şafağında durmak gibi. Adım attıktan sonrasını bilecek olsan acaba atar mısın yine o adımı? Belki “yine de yaparım” diyebilendir gerçekten ciğeri yırtarcasına nefes alıp yaşayabilen. Sungurlu’da öğretmen evinde bana ayrılan odanın penceresinden dünyadan hafta sonu tatili almış gibi hissediyorum bunları yazarken. Zaman, biraz beklesin; sonra döneceğim kaldığım yere.

***

Matrix’in meşhur “Blue pill vs. Red pill” önermesiyle başlayacak yeni dönem. Gelen öğrencilere sormak istiyorum, hangisini isterler acaba? Gerçeği mi, yoksa bulundukları peri masalının güzelliğinin devamını mı? Gerçek nedir? En nihayetinde bir kelime, ama kelimeler önemli. Derdi olanın dermanı olmasa bile bir bağ, kendi ile derdi arasında.

Gerçek, Erzurum’da KYK’nın kız yurdu önünde beklerken, getirdiği valizi taşımaktan aciz öğrenciler. Gerçek, yurda yerleştirmek üzere getirdiğiniz göz bebeğinizin yurdunun henüz tamamlanmadığını öğrenip kendi başının çaresine bakacağına olan inancınızla geri dönmek. Gerçek, bölüme ailesiyle gelen öğrenciler. Gerçek; korkan, panikleyen, kendinden bihaber öğrenciler. Bugün, okulun ilk günü; en gerçek olanından.

***

İnsan bilmediğinden korkar, haksızsa öfkelenir. Önümüzün karanlık oluşu mu yoksa umudun bir trenin camından kayıp giden renklere döndüğü gerçeği mi bilinmez, bir bulut sarmış etrafı. Rengi nedir, kokusu var mı? Tanımlayamıyorum.

***

Demirci’nin dağlarla sarılı, güneşe selam veren siluetini izlerken Mustafa Kutlu’nun ‘Tirende Bir Keman’ adlı kitabındaki şarkılar geliyor aklıma. En çok da “Canımın Yoldaşı Ol Gönlüme Bin Neşe Bırak” diye Şükrü Tunar’dan dinlenilesi beste… Bir de buna ek bu ara üç şarkı var dolanan ücralarda…

Biri Serap Mutlu’dan, “Anlat bana gül goncası gördün mü dikensiz?” diye sorup bağır yakan… Bir de bir Kerkük türküsü, Sinan Sait ve Nermine Memedova’nın söylediği “Her gün akşam oldu dallam…” diye devam eden.

Şarkılar olmasa, kuruyan daldan ne farkı kalırdı insanın? Bilmediği diyarlarda bildiklerini arayan, arayıp da bir türlü bulamayanlar için çare ne olurdu başka? Mutsuz değilsek; şarkılardan, türkülerden sebep…

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz. (Eylül’ün Dört Haftası)

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir