Düzensiz Müzik İşleri, Soft Rock
0

Düzensiz Müzik İşleri bölümünü son yazdığımda doğan çocuklar, bugün ehliyet sahibi olmuştur… O kadar olmasa da, konuşmayı falan öğrenmişlerdir herhalde. Neyse, adı üzerinde. Düzensiz Müzik İşleri. Gönül isterdi ki haftada bir bu bölümü yazayım. Çoğu meselede olduğu gibi gönül istiyor, eller ayaklar gitmiyor. Böyle de rezil bahane, dünyada görülmemiştir. Çok uzatmadan 8 şarkıya geçelim. 8 dedim, belki 10 olur. Ama 8 garanti. Azı olmaz, bize gelişi o kadar çünkü.

1- Alone Again (Naturally) – Gilbert O’Sullivan

Kendisi Ronnie O’Sullivan ile birlikte en sevdiğim O’Sullivan’lardır. Zaten dünya tarihi vasat bir O’Sullivan görmemiştir. Soyadınız O’Sullivan ise ya dünyanın en iyi Snooker oyuncusu oluyorsunuz, ya harika şarkılarınız oluyor, ya da iyi komedyen oluyorsunuz. Neyse, bu şarkı en yakın arkadaşım sayesinde keşfettiğim bir şarkıdır. Dönemin güzel Seğmenler Parkı günlerinden kalma, hoş, yumuşak bir parça. Dinleyin, dinlettirin.

2- As You Are – Travis

Travis’in “The Man Who” albümünden muazzam bir şarkı. Travis’in beğenmediğim hiç bir şarkısı yok. Zaten çıkış parçası “All I Want to Do Is Rock” olan bir grup, ki klibiyle de harikadır, pek kötü şarkı yapmaz. Ancak en sevdiğim albümleri olan “The Man Who”, bana göre tamamen çok iyi parçalardan oluşmakta. As You Are’da albümün en hafif parçalarından. Keyifle dinlenecek şarkılardan, bununla birlikte gitarist Andy Dunlop, çok nadiren bu şarkıdaki gibi sakin sakin müziğini icra eder. Kıymetini bilmek gerek.

3- Brandy (You’re Fine Girl) – Looking Glass

Marvel hayranlarının kulağına yabancı gelmeyecek bir müzik, Guardians of the Galaxy 2’de çalan bir parça. Şarkı 70’lerin ilk yarısına ait, yormayan bir melodisi var.

4- Je n’en connais pas la fin – Jeff Buckley

Şarkının başlangıcındaki gitar melodisi, henüz daha iyisini dinlemediğim bir melodi. Öyle ki bir ara hiç üşenmeyip şarkının o kısmını kesip, biçip kendi zil sesim yapmıştım. Kısık sesli olmasından dolayı gelen aramaların onda dokuzunu kaçırdığımdan, tekrar Lost’tan hatırladığımız “You All Everybody” zil sesime dönmem uzun sürmese de, telefonumun en mutlu anlarındandı herhalde Je n’en connais pas la fin ile çaldığı zamanlar. Sonra kendi kendine kamerasını da bozdu, boynu bükük kaldı…

5- Baby, I Love Your Way – Peter Frampton

Big Mountain’in de mükemmel coverladığı, harikulade bir parça. Reggae severler için de Big Mountain’ın coverladığı versiyonu şöyle bırakalım:

https://www.youtube.com/watch?v=5lOoOOLl-cY

6- To Be With You – Mr. Big

Şarkı söylemeyi seven 5-6 arkadaşınız varsa, hep birlikte söyleyebileceğiniz güzel şarkılardan. Bu yönüyle Billy Joel’dan çıkan “The Longest Time” isimli parçaya benziyor.

7- Naked Man – Randy Newman

Monk izleyen dizi severler, bu parçayı muhakkak hatırlayacaktır. Mr. Monk’un kendini denizin soğuk sularına bıraktığı anlarda çalan neşeli, güzel bir parçadır. Tıpkı dizinin o sahnesi gibi.

8- Married With Children – Oasis

Soft Rock mı desem, Britpop mu desem, ne desem bilemiyorum. Ancak Soft Rock dersek, çok da yanlış olmaz gibi? Bu şarkı vasıtasıyla da tekrardan “Neden dağıttınız grubu zalımın çocukları?” sorusunu soruyor, listemizi sonlandırıyoruz.

İlginizi Çekebilir
Canlı Performanslar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir