Çığlık atan trapez Sahnede çığlık atıyor trapez kesik parmağıyla piyano çalıyor bir kadın şiir yazıyor kafamdaki yarıklar! Sevgi; ne güzel bir bahçeydi ben ölmeden önce güneşlere sardım olmadı yağmurlara…
Son Yazılar
Kuşkusuz Burası Da Cennet Değil! Bu saçma sapan senaryoda Neye engel olmalıyız? Kafamızda bit kadar kurduğumuz umutlara mı? …
Kordon'da Koşturan Çocuk Akan bir şeye gebe bu yol İnsanın kaybına değen şeyler için yemin etmesi gibi Esrarengiz bir oyunun içinde kalıp Olmayacak dala tutunanların hayal kırıklıkları Sanırdım bir zamanlar…
Ceplerim Limon Küfü Kış mesaisi sığınmış sokaklara Şöminede kor ateşler senfonisi Yolların dumanı tüten bir şehir Duyuyorum zamanı Dışarıda meczup düş sesleri! Okyanus döküyor kollarım Umurumda değil kalabalıklar Ceplerim…
Çağ Gecenin karanlığının da ötesindeki karanlıklarda Elimize ne tutuştururlarsa o! Sefalet denizinde yatlar yüzüyor Ölüm orucunda bedenler Toprakta çiçekten çok ceset var! Ağaçların kökleri çürümüş bedenlere karışıyor Elimize ne tutuşturulursa…
Ben ve Persepolis Sana bakarken ölüm ölmek değil Devrimle eşdeğerdir Tahran'a gitmesin o çocuk üzülür Bir iki renkli taş bulmalıdır Tozdan topraktan sürekli öksürür Onun arzusu safransız kan değil …
Şaraptan Ayazlar “Savaşmayı bırakıyorum, bunu veda say…” * Evrenin sonsuz örüntülerini algılamayan benliğim, geçmişin kırıntılarıyla yetiniyor şimdilik... Yekpare bir lodos fırtınası kasıp kavuruyor ortalığı. Poseidon’un mavi, haylaz suları balıkçı teknelerini…
Ben Senin Uzağın Olamam Ben senin uzağın olamam Sen yaslandığım gölgeydin Omzunda ıskalayan yaşam pergeli Sesinde ‘seni seviyorum’ çemberleri çizerdik... Işığında Araf telaşının Kalbimize kalın ipler gererdik Verilirdi sözler,…
Elemlerim Tac Mahal 'de Kış Güneşi Ağrılı prangalarımda titriyor kaldırımlar İşgüzar küllerinde seğirir yağmurlar Gökyüzünü tutmak var şimdi Katedralim yıkılır sanma Bir adın var, Bir de umutlar! Gün batımları…
Âh Şu Belkiler Olmasa Ellerimi geri ver bana Bir hiç gibi kaldım ortada İçimde küçük, koyu bir leke Büyüdükçe un ufak oldum Serildim yerlere Yerin dibine battım sonunda... Kordonu parçalanmak…
Yırtık Parantez Evler arasında bir yerde "kelebeğin küllerinden" dokuyorum kendimi girmeyin benim dingin mağarama Nietzsche’yle darbeler atıyorum toprağa en özgür kalabalıklarda bile yaşayamıyorum kalbim bir morg bekçisi "müslüman bir gecede"…
hayat; biyolojik bir babadır bu duvarın nesi var böyle bu ıssız odamın derken yıkıldı yere her bir parçam bin kere sonbahar pişiyor şairin tenceresinde gene... mışıl mışıl bir…