Gitmeye Üç Gün Her gün rüyasında Semih’i görüyordu. Yaklaşık iki hafta olmuştu. İlk gördüğünde, uyandığında ağladı. İkinci gün ise sadece gözleri dolu. Sonrasında alıştı ama iki hafta... Bu kadarı fazlaydı.…
Son Yazılar
Siz Tamer'siz Yaşayabilirsiniz de, ya Ben Ne Yapacağım! Bu yazıyı yazarken klarnet çalıyor. Yoksa öldüm mü lan ben! Bardakta ki alkol de bana Ömer Baba gibi bakıyor. (Kurtlar Vadisi Ömer…
Melankoli Karmaşıklığım Kimsesiz bir gecekondu mahallesidir yüreğim. İçimde sevdan, izinsiz yasaklarla dolu bir gece de kondu. Öyle çöpten bozma kaldırımlar, nasipsiz bir mülk gibi üstümde gece! Kıymetsiz dokunuşlar… Geceden nöbetler…
Hoş Görebilmek Ne zaman söyleyebileceğiz acaba sevdiklerimize sevgimizi? - Antoine de Saint Exupéry, 1944 Gün ağarmak üzere. Yine güzel bir sabaha merhaba. İstanbul'da sabah mı? Durmaksızın bir kovalamaca. Uyandı Deniz.…
Buna Şiir Demeye Bin Şair İster! Bir top vardı, Yuvarlak meşin. Hani iki direğin arasından geçen bir mutluluk… Sahipsiz, ilk gören alır. İki direk olmazdı hiç. Hep iki taş. İki…
Oyuncak itfaiye arabamı yakamayışımın ardından… Ali Ural’ın “Satranç Oynayan Derviş” isimli kitabının “Şimdi Sıra Denizleri Mayalamada” başlıklı yazısından ilham alarak yazıyorum bu satırları. Kitabı okumanız tavsiyemdir. “İnsanı insanda aramak ne…
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği! Anahtar sesi duyuldu. Kapı açıldı usulca. İçeriye giren rüzgar, açık pencerenin tüllerini havalandırdı. Telaşla kapattı kapıyı. Kanepeye yığılırcasına oturdu. Anahtarları sehpanın üzerine fırlattı. Bir süre öylece durup…
Yanıma gel, benim yanıma... Trenler geçiyor kimi şehirlerin merkezinden. Kimisinin limanlarından gemiler kalkıyor. Yollar uzayıp gidiyor. Yollar bağlıyor ya da ayırıyor bizi birbirimizden. Bu hep böyleydi. Bu hep böyle olacak!…